SECDE ÂYETLERİ


7. A'râf Sûresi ( سُورَةُ الْاَعْرَافِ )    Âyet : 206

Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy



إِنَّ الَّذِينَ عِندَ رَبِّكَ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِهِ وَيُسَبِّحُونَهُ وَلَهُ يَسْجُدُونَ

înnellezine înde rabbike lê yestekbirune an ibadetihi ve yusebbihunehu ve lehu yescudûn
Zira Rabbinin katında olanlar, Allah'a kulluk etmekten asla kibirlenmezler, (daima) O’nu tesbih ederler ve yalnız O’na secde ederler.


13. Ra'd Sûresi ( سُورَةُ الرَّعْدِ )    Âyet : 15

Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy



وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَن فِي السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ طَوْعًا وَكَرْهًا وَظِلالُهُم بِالْغُدُوِّ وَالآصَالِ

Ve lillahi yescudu mên fîs semevati vel ardi tav’ân ve kerhên ve zilaluhûm bil guduvvi vel esâl.
Oysa göklerde ve yerde kim varsa ister istemez kendileri de gölgeleri de sabah akşam Allah'a secde ederler.


16. Nahl Sûresi ( سُورَةُ النَّحْلِ )    Âyet : 49

Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy



وَلِلّهِ يَسْجُدُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مِن دَآبَّةٍ وَالْمَلآئِكَةُ وَهُمْ لاَ يَسْتَكْبِرُونَ

Ve lillâhi yescudu me fis semevati ve me fil ardi mîn dâbbêtîn vel melâiketu ve hum le yestekbirûn.
Göklerde ve yer yüzünde bulunan canlılar ve bütün melekler, kibirlenmeden Allah'a secde ederler.


17. İsrâ ( Benî İsrâil ) Sûresi ( سُورَةُ الْاِسْرَاۤءِ )    Âyet : 107

Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy



قُلْ آمِنُواْ بِهِ أَوْ لاَ تُؤْمِنُواْ إِنَّ الَّذِينَ أُوتُواْ الْعِلْمَ مِن قَبْلِهِ إِذَا يُتْلَى عَلَيْهِمْ يَخِرُّونَ لِلأَذْقَانِ سُجَّدًا

Kul eminu bihî ev le tuk’minu, înnellezine utul ilme mîn kabelihî izê yutle aleyhim yahirrûne lil ezkâni succede.
Ey Muhammed! De ki: İster ona (Kur'ân'a) inanın, ister inanmayın; o daha önce kendilerine ilim verilenlere okunduğunda onlar, yüzleri üstü secdeye kapanırlar.


19. Meryem Sûresi ( سُورَةُ مَرْيَمَ )    Âyet : 58

Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy



أُوْلَئِكَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِم مِّنَ النَّبِيِّينَ مِن ذُرِّيَّةِ آدَمَ وَمِمَّنْ حَمَلْنَا مَعَ نُوحٍ وَمِن ذُرِّيَّةِ إِبْرَاهِيمَ وَإِسْرَائِيلَ وَمِمَّنْ هَدَيْنَا وَاجْتَبَيْنَا إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُ الرَّحْمَن خَرُّوا سُجَّدًا وَبُكِيًّا

Ulêikellezine en’amallâhu aleyhîm minên nebiyyine mîn zurriyyeti edeme ve mîmmen hamelne mea nuhîn ve mîn zurriyyeti ibrâhime ve isrâile ve mîmmen hedeyne vecetebeyne, ize tutle aleyhim âyâtur rahmâni harru succedên ve bukiyye.
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine nimetler verdiği peygamberlerden, Âdem'in soyundan ve gemide Nuh ile beraber taşıdıklarımızın neslinden, İbrahim ve İsrail'in soyundan, hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdir. Kendilerine Rahmân (olan Allah)ın âyetleri okunduğu zaman ağlayarak secdeye kapanırlardı.




Âyetleri daha iyi anlamak için ehl-i sünnet hocalarımızın tefsirini okumanız tavsiye edilir.