80. Abese Sûresi ( سُورَةُ عَبَسَ ) Surah Abasa
Kur’ân sayfa no : 584 - 585   Cüz : 30   Âyet sayısı : 42
Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy

  • 80. Abese Sûresi ( سُورَةُ عَبَسَ ) Surah Abasa

    Bismillâhir rahmânir rahîm
    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

    ( 1 )   Abese ve tevellâ. ( 2 )   En câehul a’mâ. ( 1 - 2 )   Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi. ( 3 )   Ve mâ yuderîke leallehu yezzekkâ. ( 3 )   Ne bilirsin, belki de o arınacak; ( 4 )   Ev yezzekkeru fe tenfeahuz zikrâ. ( 4 )   Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti. ( 5 )   Emmâ menistagnâ. ( 6 )   Fe ente lehu tesaddâ. ( 5 - 6 )   Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun. ( 7 )   Ve mâ aleyke ellâ yezzekkâ. ( 7 )   Arınmak istememesinden sana ne? ( 8 )   Ve emmâ men câeke yes’â. ( 9 )   Ve huve yahşâ. ( 10 )   Fe ente anhu telehhâ. ( 8 - 10 )   Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun. ( 11 )   Kellâ innehâ tezkirah. ( 11 )   Dikkat et; bu Kuran bir öğüttür. ( 12 )   Fe men şâe zekerah. ( 12 )   Dileyen onu öğüt kabul eder. ( 13 )   Fî suhufin mukerrameh. ( 14 )   Merfûatin mutahherah. ( 13 - 14 )   O, kutsal kılınmış, yüceltilmiş, arınmış sahifeler üzerindedir. ( 15 )   Bi eydî seferah. ( 16 )   Kirâmin berarah. ( 15 - 16 )   İyi kimseler, saygıdeğer elçilerin eliyle yazılmıştır. ( 17 )   Kutilel insânu mâ ekferah. ( 17 )   Canı çıksın o insanın, o ne nankördür! ( 18 )   Min eyyi şey’in halakah. ( 18 )   Allah onu hangi şeyden yaratmış? ( 19 )   Min nutufetin, halakahu fe kadderah. ( 19 )   Onu meniden yaratıp merhalelerden geçirerek ona şekil vermiş; ( 20 )   Summes sebîle yesserah. ( 20 )   Sonra, yolu ona kolaylaştırmıştır. ( 21 )   Summe emâtehu fe akeberah. ( 21 )   Sonra onu öldürür ve kabre koyar. ( 22 )   Summe izâ şâe enşerah. ( 22 )   Sonra, dilediği zaman onu tekrar diriltir. ( 23 )   Kellâ lemmâ yakadi mâ emerah. ( 23 )   Hayır; Allah'ın kendisine buyurduğunu hala yerine getirmemiştir. ( 24 )   Felyanzuril insânu ilâ taâmih. ( 24 )   İnsan, yiyeceğine bir baksın; ( 25 )   Ennâ sabebenâl mâe sabbâ. ( 25 )   Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz. ( 26 )   Summe şekakanâl arda şekkâ. ( 27 )   Fe enbetnâ fîhâ habbâ. ( 28 )   Ve ineben ve kadbe. ( 29 )   Ve zeytûnen ve nahle. ( 30 )   Ve hadâika gulbâ. ( 31 )   Ve fâkiheten ve ebbâ. ( 26 - 31 )   Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. ( 32 )   Metâan lekum ve li en’âmikum. ( 32 )   Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir. ( 33 )   Fe izâ câetis sâhha. ( 33 )   O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman;
  • ( 34 )   Yevme yefirrul mer’u min ahîh. ( 35 )   Ve ummihî ve ebîh. ( 36 )   Ve sâhibetihî ve benîh. ( 34 - 36 )   O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. ( 37 )   Li kullimriin minhum yevme izin şe’nuy yugnîh. ( 37 )   O gün, herkesin kendine yeter derdi vardır. ( 38 )   Vucûhuy yevme izin musfirah. ( 39 )   Dâhiketun mustebeşirah. ( 38 - 39 )   O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. ( 40 )   Ve vucûhuy yevme izin aleyhâ gaberah. ( 41 )   Terhekuhâ katerah. ( 40 - 41 )   O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. ( 42 )   Ulâike humul keferatul fecerah. ( 42 )   İşte bunlar inkarcı olanlar, Allah'ın buyruğundan çıkanlardır.

Âyetleri daha iyi anlamak için ehl-i sünnet hocalarımızın tefsirini okumanız tavsiye edilir.