49. Hucurât Sûresi ( سُورَةُ الْحُجُرَاتِ ) Surah Al-Hujuraat
Kur’ân sayfa no : 514 - 516   Cüz : 26   Âyet sayısı : 18
Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy
( Kur'ân Kârî’si, Hâfız, Vaiz, İmam ve Kıraât Alimi )

  • 49. Hucurât Sûresi ( سُورَةُ الْحُجُرَاتِ ) Surah Al-Hujuraat

    Bismillâhir rahmânir rahîm
    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

    ( 1 ) Ya eyyuhellezine amenu la tukaddimu beyine yedeyillahi ve rasulih vettekullah innellahe semiun alim ( 1 )   Ey inananlar! Allah'tan ve Peygamberinden öne geçmeyin; Allah'tan sakının, doğrusu Allah işitir ve bilir. ( 2 ) Ya eyyuhellezine amenu la terfeu asvatekum fevka savtin nebiyyi ve la teceheru lehu bil kavli ke cehri ba'dikum li ba'din en tahbeta a'malukum ve entum la teş'urun ( 2 )   Ey inananlar! Seslerinizi, Peygamberin sesini bastıracak şekilde yükseltmeyin. Farkına varmadan, işlediklerinizin boşa gitmemesi için, Peygambere birbirinize bağırdığınız gibi yüksek sesle bağırmayın. ( 3 ) İnnellezine yeğuddune asvatehum inde rasulillahi ulaikel lezinemtehanellahu kulubehum lit takva lehum mağfiratuv ve ecerun azim ( 3 )   Seslerini Peygamberin yanında kısan kimseler, Allah'ın gönüllerini takva ile sınadığı kimselerdir. Onlara mağfiret ve büyük ecir vardır. ( 4 ) İnnellezine yunaduneke miv verail hucurati ekseruhum la ya'kilun ( 4 )   Sana odaların ötesinden seslenenlerin çoğu akletmeyen kimselerdir.
  • ( 5 ) Ve lev ennehum saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehum vallahu ğafurur rahiym ( 5 )   Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi şüphesiz onlar için daha iyi olurdu. Allah bağışlayandır, merhamet edendir. ( 6 ) Ya eyyuhellezine amenu in caekum fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tusiybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtum nadimin ( 6 )   Ey inananlar! Eğer yoldan çıkmışın biri size bir haber getirirse, onun iç yüzünü araştırın, yoksa bilmeden bir millete fenalık edersiniz de sonra ettiğinize pişman olursunuz. ( 7 ) Va'lemu enne fikum rasulellah lev yutiy'ukum fi kesirim minel emri le anittum ve lakinnellahe habbebe ileykumul imane ve zeyyenehu fi kulubikum ve kerrahe ileykumul kufra vel fusuka vel isyan ulaike humur raşidun ( 7 )   Ve aranızda Allah’ın Resûl'ü olduğunu biliniz. Eğer işlerin çoğunda size itaat etseydi, mutlaka sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size îmânı sevdirdi ve onu kalplerinizde müzeyyen kıldı. Küfrü, fıskı ve isyanı size kerih gösterdi. İşte onlar, onlar irşad olanlardır. ( 8 ) Fadlen minellahi ve ni'meh vallahu alimun hakim ( 8 )   (Bu) Allah’tan bir fazl ve ni’mettir. Ve Allah; Alîm’dir, Hakîm’dir. ( 9 ) Ve in taifetani minel mu'mininaktetelu fe aslihu beynehuma fe im beğat ihdaluma alel uhra fe katiluleti tebeğiy hatta tefie ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehuma bil adile ve akasitu innellahe yuhibbul mukasitiyn ( 9 )   Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz; eğer biri diğeri üzerine saldırırsa, saldıranlarla Allah'ın buyruğuna dönmelerine kadar savaşınız; eğer dönerlerse aralarını adaletle bulunuz, adil davranınız, şüphesiz Allah adil davrananları sever. ( 10 ) İnnemel muk'minune ihvetun fe aslihu beyne ehaveykum vettekullahe leallekum turhamun ( 10 )   Şüphesiz müminler birbiri ile kardeştirler; öyle ise dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin; Allah'tan sakının ki size acısın. ( 11 ) Ya eyyuhellezine amenu la yeshar kavmun min kavmin asa ey yekunu hayram minhum ve la nisaum min nisain asa ey yekunne hayram minhunn ve la telmizu enfusekum ve la tenabezu bil elkabe bi'sel ismul fusuku ba'del iman ve mel lem yetube fe ulaike humuz zalimun ( 11 )   Ey inananlar! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın, belki de onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar, belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın; birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın; inandıktan sonra yoldan çıkmış olmak ne kötü bir addır. Tevbe etmeyenler, işte onlar zalimlerdir.
  • ( 12 ) Ya eyyuhellezine amenutenibu kesiram minez zanni inne ba'daz zanni ism ve la tecessesu ve la yağteb ba'dukum ba'da e yuhibbu ehadukum ey ye'kule lahme ehiyhi meyte fe kerihtumuh vettekullah innellahe tevvabur rahiym ( 12 )   Ey inananlar! Zannın çoğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin suçunu araştırmayın; kimse kimseyi çekiştirmesin; hangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır? Ondan tiksinirsiniz; Allah'tan sakının, şüphesiz Allah tevbeleri daima kabul edendir, acıyandır. ( 13 ) Ya eyyuhen nasu inna halakanakum min zekeriv ve unsa ve cealnakum şuubev ve kabeile li tearafu inne ekramekum indellahi etkakum innellahe alimun habir ( 13 )   Ey insanlar! Doğrusu Biz sizleri bir erkekle bir dişiden yarattık. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanıyasınız. Şüphesiz, Allah katında en değerliniz, O'na karşı gelmekten en çok sakınanızdır. Allah bilendir, haberdardır. ( 14 ) Kaletil a'rabu amenna kul lem tuk'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedehulil imanu fi kulubikum ve in tutiy'ulahe ve rasulehu la yelitkum min a'malikum şey'e innellahe ğafurur rahiym ( 14 )   Bedeviler: "İnandık" dediler, de ki: "İnanmadınız ama İslam olduk deyin; inanç henüz gönüllerinize yerleşmedi; eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, işlediklerinizden bir şey eksilmez; doğrusu Allah, bağışlar, merhamet eder." ( 15 ) İnnemel muk'minunellezine amenu billahi ve rasulihi summe lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfusihim fi sebilillah ulaike humus sadikun ( 15 )   "İnananlar, ancak Allah'a ve peygamberine inanmış, sonra şüpheye düşmemiş; Allah uğrunda mallarıyla, canlarıyla cihat etmiş olanlardır. İşte onlar doğru olanlardır." ( 16 ) Kul etuallimunellahe bi dinikum vallahu ya'lemu ma fis semavati ve ma fil ard vallahu bi kulli şey'in alim ( 16 )   De ki: "Dininizi Allah'a mı öğretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanları da yerde olanları da bilir, Allah her şeyi bilendir." ( 17 ) Yemunnune aleyke en eslemu kul la temunnu aleyye islamekum belillahu yemunnu aleykum en hedakum lil imani in kuntum sadikiyn ( 17 )   Müslüman oldular diye seni minnet altında bırakmak isterler; de ki: "Müslüman olmanızla beni minnet altında tutmayın, hayır; eğer doğru kimselerseniz, sizi imana eriştirmekle Allah sizi minnet altında bırakır." ( 18 ) İnnellahe ya'lemu ğaybes semavati vel ard vallahu basiyrum bima ta'melun ( 18 )   Doğrusu Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah, yaptıklarınızı görendir.

Âyetleri daha iyi anlamak için ehl-i sünnet hocalarımızın tefsirini okumanız tavsiye edilir.