47. Muhammed ( Kıtâl ) Sûresi ( سُورَةُ مُحَمَّدٍ ) Surah Muhammad
Kur’ân sayfa no : 506 - 509   Cüz : 26   Âyet sayısı : 38
Okuyan : Mishary bin Rashid Alafasy
( Kur'ân Kârî’si, Hâfız, Vaiz, İmam ve Kıraât Alimi )

  • 47. Muhammed ( Kıtâl ) Sûresi ( سُورَةُ مُحَمَّدٍ ) Surah Muhammad

    Bismillâhir rahmânir rahîm
    Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla

    ( 1 ) Ellezine keferu ve saddu an sebilillahi edalle a'malehum ( 1 )   Allah, inkar edenlerin ve kendi yolundan alıkoyanların işlerini boşa çıkarır. ( 2 ) Vellezine amenu ve amilus salihati ve amenu bima nuzzile ala muhammediv ve huvel hakku mir rabbihim keffera anhum seyyiatihim ve asleha balehum ( 2 )   İnanıp yararlı iş işleyenlerin ve Muhammed'e, Rablerinden bir gerçek olarak indirilene inananların kötülüklerini Allah örter ve durumlarını düzeltir. ( 3 ) Zalike bi ennellezine keferuttebeul batile ve ennellezine amenuttebeul hakka mir rabbihim kezalike yadribullahu lin nasi emsalehum ( 3 )   Bu, inkar edenlerin batıla uymaları ve inananların Rablerinden gelen gerçeğe uymalarından ötürü böyledir. Allah böylece insanlara kendilerinin misallerini anlatır. ( 4 ) Fe iza lekiytumullezine keferu fe darber rikabi hatta iza eshantumuhum fe şuddul vesaka fe imma mennem ba'du ve imma fidaen hatta tedaal harbu evzaraha zalike ve lev yeşaullahu lentesara minhum ve lakil li yebeluve ba'dakum bi ba'd vellezine kutilu fi sebilillahi fe ley yudille a'malehum ( 4 )   Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun; sonunda onlara üstün geldiğinizde onları esir alın; savaş sona erince onları ya karşılıksız, ya da fidye ile salıverin; Allah dilemiş olsaydı, onlardan başka türlü öç alabilirdi, bunun böyle olması, kiminizi kiminizle denemek içindir. Allah, kendi yolunda öldürülenlerin işlerini boşa çıkarmaz. ( 5 ) Se yehdihim ve yuslihu balehum ( 5 )   Onları doğru yola eriştirir, durumlarını düzeltir. ( 6 ) Ve yudehiluhumul cennete arrafeha lehum ( 6 )   Onları, kendilerine anlattığı cennete koyar. ( 7 ) Ya eyyuhellezine amenu in tensurullahe yensurkum ve yusebbit akedamekum ( 7 )   Ey inananlar! Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar. ( 8 ) Vellezine keferu fe ta'sel lehum ve edalle a'malehum ( 8 )   İnkar edenlere ise, yıkım ve yokluk olsun! Allah onların işlerini boşa çıkarır. ( 9 ) Zalike bi ennehum kerihu ma enzelellahu fe ahbeta a'malehum ( 9 )   Bu, Allah'ın indirdiğini beğenmediklerinden ötürüdür. İşlerini Allah bunun için boşa çıkarmıştır. ( 10 ) E fe lem yesiru fil erdi fe yenzuru keyfe kane akibetullezine min kabelihim demmerallahu aleyhim ve lil kafirine emsaluhe ( 10 )   Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Allah onları yere geçirmiştir; inkarcılara da onların başına gelenin benzerleri vardır. ( 11 ) Zalike bi ennellahe mevlellezine amenu ve ennel kafirine la mevla lehum ( 11 )   Çünkü Allah inananların sahibidir. Kafirlerin ise sahibi yoktur.
  • ( 12 ) İnnellahe yudihilullezine amenu ve amilus salihati cennatin teceri min tahtihel enhar vellezine keferu yetemetteune ve ye'kulune kema te'kulul en'amu ven naru mesvel lehum ( 12 )   Doğrusu Allah, inanıp yararlı işler işleyenleri içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyar. Durakları ateş olduğu halde kafirler, zevklenirler ve hayvanlar gibi yerler. ( 13 ) Ve keeyyum min karyetin hiye eşeddu kuvvetem min karyetikelleti ahracetke ehleknahum fe la nasira lehum ( 13 )   Seni sürüp çıkaran şehirden daha kuvvetli olan nice şehirler yok ettik. Yardım edenleri bulunmadı. ( 14 ) E fe men kane ala beyyinetim mir rabbihi ke men zuyyine lehu suu amelihi vettebeu ehvaehum ( 14 )   Rabbinin katından bir belgesi olan kimse, kötü işi kendisine güzel gösterilen kimseye benzer mi? Bunlar heveslerine uymuşlardır. ( 15 ) Meselul cennetilleti vuidel muttekun Figa enharum mim main ğayri asin ve enharum mil lebenil lem yeteğayyer ta'muh ve enharum min hamril lezetil liş şaribine ve enharum min aselim musaffa ve lehum fiha min kullis semerati ve mağfiratum mir rabbihim ke men huve halidun fin nari ve suku maen hamimen fe kattaa em'aehum ( 15 )   Allah'a karşı gelmekten sakınanlara söz verilen cennet şöyledir: Orada temiz su ırmakları, tadı bozulmayan süt ırmakları, içenlere zevk veren şarap ırmakları, süzme bal ırmakları vardır. Onlara orada her türlü ürün ve Rablerinden mağfiret vardır. Bunların durumu, ateşte temelli kalan ve bağırsaklarını parça parça edecek kaynar su içirilen kimselerin durumu gibi olur mu? ( 16 ) Ve minhum mey yestemiu ileyke hatta iza harecu min indike kalu lillezine utul ilme maza kale anife ulaikellezine tabeallahu ala kulubihim vettebeu ehvaehum ( 16 )   Onların içinde seni dinleyenler vardır; sonra senin yanından çıkınca, bilgili kimselere "Az önce ne demişti?" diye sorarlar. İşte bunlar, Allah'ın kalblerini mühürlemiş olduğu, kendi heveslerine uyan kimselerdir. ( 17 ) Vellezinehtedev zadehum hudev ve atahum takvahum ( 17 )   Doğru yolu bulanların ise Allah doğruluklarını artırır, onların karşı gelmekten sakınmalarını sağlar. ( 18 ) Fe hel yenzurune illes saate en te'tiyehum bağteh fe kade cae eşratuha fe enna lehum iza caethum zikrahum ( 18 )   Onlar kıyamet gününün kendilerine ansızın gelmesini mi bekliyorlar. Şüphesiz onun alametleri belirmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar? ( 19 ) Fa'lem ennehu la ilahe illellahu vestağfir li zembike ve lil muk'minine vel muk'minat vallahu ya'lemu mutekallebekum ve mesvakum ( 19 )   Bil ki, Allah'tan başka tanrı yoktur; kendinin, inanmış erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile. Allah, gezip dolaştığınız ve duracağınız yerleri bilir.
  • ( 20 ) Ve yekulullezine amenu lev la nuzzilet surah fe iza unzilet suratum muhkemetuv ve zukira fihel kitalu raeytellezine fi kulubihim meraduy yenzurune ileyke nazaral mağşiyyi aleyhi minel mevt fe evla lehum ( 20 )   Ve âmenû olanlar: “(Savaşı emreden) bir sure indirilmeli değil miydi?” derler. Sonra da muhkem (hükmü açık ve kesin) bir sure indirilince ve onun içinde savaş zikrolunuyorsa (bahsediliyorsa), kalplerinde hastalık olanların, üzerlerine ölüm hali çökmüş gibi bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyi (en uygun) olan odur ki… ( 21 ) Taatuv ve kavlum ma'ruf fe iza azemel emru fe lev sadekullahe le kane hayral lehum ( 21 )   İtaat ve maruf sözdür. Fakat bir işe azmedildiğinde o zaman Allah’a sadık olsalardı, muhakkak ki onlar için daha hayırlı olurdu. ( 22 ) Fe hel aseytum in tevelleytum en tufsidu fil ardi ve tukattiu erhamekum ( 22 )   Geri dönerseniz yeryüzünde bozgunculuk yapmanız ve akrabalık bağlarını kesmeniz beklenmez mi sizden? ( 23 ) ulaikellezine leanehumullahu fe esammehum ve a'ma ebesarahum ( 23 )   İşte, Allah'ın lanetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği bunlardır. ( 24 ) E fe la yetedebberunel kur'ane em ala kulubin akafaluha ( 24 )   Bunlar Kuran'ı düşünmezler mi? Yoksa kalbleri kilitli midir? ( 25 ) İnnelleziner teddu ala edebarihim min ba'di ma tebeyyene lehumul hudeş şeytanu sevvele lehum ve emle lehum ( 25 )   Kendileri için doğru yol belli olduktan sonra ardlarına dönenleri, bu işi yapmaya şeytan sürüklemiş, onlara ümit vermiştir. ( 26 ) Zalike bi ennehum kalu lillezine kerihu ma nezzelellahu senutiy'ukum fi ba'dil emr vallahu ya'lemu israrahum ( 26 )   Bu, Allah'ın indirdiğini beğenmeyen kimselerin: "Biz bazı işlerde size itaat edeceğiz" demelerindendir. Allah onların gizlediklerini bilir. ( 27 ) Fe keyfe iza teveffethumul melaiketu yadribune vucuhehum ve edebarahum ( 27 )   Melekler, onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak canlarını alırken durumları nice olur? ( 28 ) Zalike bi ennehumuttebeu ma eshatallahe ve kerihu ridvanehu fe ahbeta a'malehum ( 28 )   Bu, Allah'ı gazablandıran şeye uymaları ve O'nun rızasından hoşnut olmamalarından ötürüdür. Allah da onların işlerini boşa çıkarmıştır. ( 29 ) Em hasibellezine fi kulubihim meradun el ley yuhricellahu adğanehum ( 29 )   Yoksa, kalblerinde hastalık olanlar, Allah'ın onların kinlerini dışarı vurmayacağını mı sandılar?
  • ( 30 ) Ve lev neşau le eraynakehum fe learaftehum bisimahum ve le ta'rifennehum fi lahnil kavl vallahu ya'lemu a'malekum ( 30 )   Eğer dileseydik, Biz onları sana gösterirdik; sen de onları yüzlerinden tanırdın. And olsun ki sen, onları konuşmalarından da tanırsın; Allah işlediklerinizi bilir. ( 31 ) Ve le nebeluvennekum hatta na'lemel mucahidine minkum vessabirine ve nebeluve ahbarakum ( 31 )   And olsun ki sizi, içinizden cihada çıkanları ve sabredenleri meydana çıkarana ve haberlerinizi açıklayana kadar deneyeceğiz. ( 32 ) İnnellezine keferu ve saddu an sebilillahi ve şakkur rasule mim ba'di ma tebeyyene lehumul huda ley yedurrullahe şey'e ve seyuhbitu a'malehum ( 32 )   Şüphesiz, inkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine doğru yol belli olduktan sonra Peygambere karşı gelenler Allah'a hiçbir zarar veremezler. O, onların işlerini boşa çıkaracaktır. ( 33 ) Ya eyyuhellezine amenu etiy'ullahe ve etiy'ur rasule ve la tubetilu a'malekum ( 33 )   Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere itaat edin; işlerinizi boşa çıkarmayın. ( 34 ) İnnellezine keferu ve saddu an sebilallahi summe matu ve hum kuffarun fe ley yağfirallahu lehum ( 34 )   İnkar edip Allah yolundan alıkoyanları, sonra da inkarcı olarak ölenleri Allah şüphesiz ki bağışlamayacaktır. ( 35 ) Fe la tehinu ve tede'u ilis selmi ve entumul a'levne vallahu meakum ve ley yetirakum a'malekum ( 35 )   Ey inananlar! Sizler daha üstün olduğunuz halde düşman karşısında gevşemeyin ki barış istemek zorunda kalmayasınız; Allah sizinle beraberdir; sizin işlerinizi eksiltmeyecektir. ( 36 ) İnnemel hayatud dunya leibuv ve lehv ve in tuk'minu ve tetteku yuk'tikum ucurakum ve la yes'elkum emvalekum ( 36 )   Doğrusu dünya hayatı oyun ve oyalanmadır. Eğer inanır ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, O, size ecirlerinizi verir; O, sizin mallarınızı tamamen sarfetmenizi istemez. ( 37 ) İy yes'elkumuha fe yuhfikum tebehalu ve yuhrice adğanekum ( 37 )   Eğer sizden onları isteyip de sizi zorlarsa, cimrilik edecektiniz, O da kinlerinizi ortaya çıkaracaktı. ( 38 ) Ha entum haulai tude'avne li tunfiku fi sebilillah fe minkum mey yebehal Fe innema yebehalu an nefsih vallahul ğaniyyu ve entumul fukara' ve in tetevellev yestebidil kavmen ğayrakum summe la yekunu emsalekum ( 38 )   İşte sizler, Allah yolunda sarfetmeye çağırılan kimselersiniz. Kiminiz cimrilik yapıyor ama, cimrilik yapan bilsin ki, ancak kendine karşı cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O'ndan yüz çevirirseniz sizi ortadan kaldırır, sizin gibi olmayacak bir milleti yerinize getirir.

Âyetleri daha iyi anlamak için ehl-i sünnet hocalarımızın tefsirini okumanız tavsiye edilir.