Abdülkâdir Geylânî'nin Hizbu'l Hıfz Duâsı


بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
اَللّٰهُمَّ اِنَّ نَفْس۪ي سَف۪ينَةٌ سَٓائِرَةٌ ف۪ي بِحٰارِ طُوفٰانِ الْاِرٰادَةِ حَيْثُ لٰا مَلْجَأَ وَلٰا مَنْجَاءَ مِنْكَ اِلّٰا اِلَيْكَ فَاجْعَلِ اللّٰهُمَّ ﴿ بِسْمِ اللّٰهِ مَجْرٰيهَا وَمُرْسٰيهَا اِنَّ رَبّ۪ي لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ * ﴾ وَاشْغِلْنِي اللّٰهُمَّ بِكَ عَمَّنْ اَبْعَدَن۪ي عَنْكَ حَتّٰى لٰا أَسْأَلُكَ مٰا لَيْسَ ل۪ي بِهِ عِلْمٌ وَاعْصِمْنِي اللّٰهُمَّ مِنَ الْاَغْيٰارِ * وَصَفِّنِي اللّٰهُمَّ مِنَ الْاَكْدٰارِ وَاحْفَظْن۪ي حَتّٰى لٰا اَسْكُنُ اِلٰى شَيْءٍ بِمٰا حَفَظْتَ بِهِ عِبَادَكَ الْمُصْطَف۪ينَ الْاَخْيٰارَ * وَاذْكُرْنِي اللّٰهُمَّ بِمَا ذَكَرْتَ بِهِ ثٰانِيَ اثْنَيْنِ اِذْ هُمٰا فِي الْغَارِ * وَاَيِّدْنِي اللّٰهُمَّ عِنْدَ شُهُودِ الْوٰارِدٰاتِ بِالْاِسْتِعْدَادِ وَ الْاِسْتِبْصٰارِ * وَاَفِضْ عَلَيَّ مِنْ بِحٰارِالْعِنٰايَةِ الْمُحَمَّدِيَّةِ وَالْمَحَبَّةِ الصِّدّ۪يقِيَّةِ مَا اَنْدَرِ جُ بِهِ ف۪ي ظُلَمِ غَيٰاهِبِ عُيُونِ الْاَنْوٰارِ * وَاجْمَعْن۪ي ب۪ي وَاجْعَلْ ل۪ي بَيْنَ سِرِّكَ الْمَكْنُونِ الْخَفِيِّ وَالْاِسْتِظْهٰارِ * وَاكْشِفْ ل۪ي عَنْ سِرِّ اَسْرٰارِ اَفْلاَكِ التَّدْو۪يرِ ف۪ي حَوٰاشِي التَّصْو۪يرِ لِاُدَبِّرَ كُلَّ فَلَكٍ بِمَا اَقَمْتَهُ مِنَ الْاَسْرٰارِ * وَاجْعَلْ ل۪ي اَلْحَظَّ الْخَط۪يرَ الْمَمْدُودَ الْقٰٓائِمَ بِالْعَدْلِ بَيْنَ الْحَرْفِ وَالْاِسْمِ فَاُح۪يطُ وَلٰا اُحٰاطُ بِاِحٰاطَةِ ﴿ لِمَنِ الْمُلْكُ الْيَوْمَ لِلّٰهِ الْوَاحِدِ الْقَهَّارِ * ﴾ وَصَلِّ اللّٰهُمَّ عَلٰى مَنْ حَضَرَ هَذٰا الْمَقٰامَ مَنْ اِرْتَفَعَتْ مَكٰانَتُهُ فَقَصُرَ دُونَهٰا كُلُّ مَرٰامٍ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ *

اَللّٰهُمَّ يٰاحَيُّ يٰاقَيُّومُ يٰاذَا الْجَلٰالِ وَالْاِكْرَامِ أَسْأَلُكَ * اَنْ تَجْعَلْ لَنٰا ف۪ي كُلِّ سٰاعَةٍ وَلَحْظَةٍ وَطَرْفَةٍ يَطْرُفُ بِهٰا اَهْلُ السَّمٰوٰاتِ وََ اَهْلُ ا لْاَرْضِ وَكُلُّ شَيْءٍ هُوَ ف۪ي عِلْمِكَ كٰٓائِنٌ اَوْ قَدْ كَانَ *

اَللّٰهُمَّ اَلْفَ اَلْفِ صَلَوٰاتٍ عَلٰى سَيِّدِنٰا مُحَمَّدٍ وَعَلٰي اٰلِهِ وَاَصْحٰابِهِ وَاِخْوٰانِهِ مِنَ النَّبِيّ۪ينَ * وَكُلُّ صَلاٰةٍ لٰا غٰايَةَ لَهٰا وَلَا اِنْقِضٰٓاءَ لَهٰا صَلاٰةً مُتَّصِلَةً بِالْاَبَدِيَّةِ السَّرْمَدِيَّةِ * وَكُلُّ صَلاٰةٍ تَفُوقُ وَتَفْضُلُ عَلٰى صَلَوٰاتِ الْمُصَلّ۪ينَ كَفَضْلِكَ عَلٰى جَم۪يعِ خَلْقِكَ يٰااَرْحَمَ الرّٰاحِم۪ينَ * بِسْمِ اللّٰهِ كٓهٰيٰعٓصٓ كُف۪يتُ ﴿ فَسَيَكْف۪يكَهُمُ اللّٰهُ وَهُوَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ * ﴾

بِسْمِ اللّٰهِ حٰمٓعٓسٓقٓ حُم۪يتُ وَلَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلّٰا بِاللّٰهِ الْعَلِيِّ الْعَظ۪يمِ * بِسْمِ اللّٰهِ الْغَنِيِّ غُن۪يتُ

﴿ وَعِنْدَهُ مَفَاتِحُ الْغَيْبِ لَا يَعْلَمُهَٓا اِلَّا هُوَ وَيَعْلَمُ مَا فِي الْبَرِّ وَالْبَحْرِ وَمَا تَسْقُطُ مِنْ وَرَقَةٍ اِلَّا يَعْلَمُهَا وَلَا حَبَّةٍ ف۪ي ظُلُمَاتِ الْاَرْضِ وَلَا رَطْبٍ وَلَا يَابِسٍ اِلَّا ف۪ي كِتَابٍ مُب۪ينٍ * ﴾ بِسْمِ اللّٰهِ الْعَل۪يمِ عُلِّمْتُ وَاللّٰهُ ﴿ يَعْلَمُ وَاَنتُمْ لَا تَعْلَمُونَ * ﴾ بِسْمِ اللّٰهِ الْقَوِيِّ قُوّ۪يتُ ﴿ وَرَدَّ اللّٰهُ الَّذي۪نَ كَفَرُوا بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا خَيْراً وَكَفَى اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ الْقِتَالَ وَكَانَ اللّٰهُ قَوِيًّا عَز۪يزاً * ﴾

اَللّٰهُمَّ صَلِّ عَلٰى سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ الَّذِي مَنْ خَرَقَ بِمَرْكَبِهِ الْبِسٰاطَ وَعَلٰى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ وَسَلِّمْ *

وَاَجْر۪ي لُطْفَكَ ف۪ي اُمُور۪ي وَاُمُورِ الْمُسْلِم۪ينَ يٰارَبَّ الْعٰالَم۪ينَ آم۪ينَ *

O k u n u ş u


Bismillâhir rahmânir rahîm.
Allahümme inne nefsî sefinetün sâiretun fî bihari tûfâni’l irâdeti haysu lâ melcae ve lâ mencae minke illâ ileyke fec’alillahümme (Bismillahi mecrahâ ve mürsahâ inne rabbî le ğafûru’r rahim.) Veşğılnîllahümme bike ammen eba’denî anke hattâ lâ es’elüke mâ leyse lî bihi ilmün ve’sımnîllâhümme minel agyâr. Ve saffinîllâhümme minel ekdari vâhfaznî hattâ lâ eskunu îlâ şey’in bimâ hafezte bihi ibadeke’l mustafine’l ahyâr. Vezkurnillâhümme bimâ zekerte bihi sâniye’s neyni îz humâ fi’lgâr. Ve eyyidnîllâhümme inde şuhûdi’l vâridâti bi’l isti’dâdi vel istibsâr. Ve efid âleyye min bihâri’l inâyeti’l Muhammediyyeti vel mahabbeti’s sıddîkıyyeti mâ endericu bihi fi zulemi gayâhibi uyûni’l envâr. Vec’manî bi vec’al li beyne sirrike’l meknûni’l hafiyyi vel istizhâr. Vekşif li an sirri esrâri eflâki’t tedviri fi havaşi’t tasviri li udebbire külle felekin bimâ ekamtehu minel esrâr. Vec’al li elhazze’l hatire’l memdude’l kâime bil adli beyne’l harfi vel ismi feûhitu vela uhâtu biihâtati (limeni’l-mülkü’l yevme lillahi’l-vahidi’l-kahhâr). Ve sallîllâhümme alâ men hadare heze’l mekâme men irtefeât mekânetuhu fekasure dûnehâ küllü merâmin ve ala alihi ve sahbihi ve sellim.

Allâhümme ya hayyu ya kayyumu ya zel celali vel ikrami eseluk. En tec’al lena fi külli saatin ve lahzatin ve tarfetin yetrufu biha ehlü’s semavâti ve ehlü’l ardi ve küllü şeyin hüve fi ilmike kâinun ev kad kân.

Allâhümme elfe elfi salavâtin alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihi ve eshâbihi ve ihvanihi mine’n nebiyyin. Ve küllü salatin la ğayete lehâ ve la inkıdae lehâ salaten müttesileten bil ebediyyeti’s sermediyyet. Ve küllü salatin tefûku ve tefdulu alâ salavâti’l musallîne kefadlike alâ cemîi halkike yâ erhame’r râhimîn. Bismillâhi kâf hâ ye ayn sâd küfîtü (feseyekfikehümüllahü ve hüve’s semîu’l alîm.) Bismillahi hâ mîm ayn sîn kâf humîtu vela havle vela kuvvete illa billâhi’l aliyyi’l azîm. Bismillahi’l ğaniyyi gunîtü (ve indehû mefâtihu’l gaybi lâ ya’lemuha illâ hüve ve ya’lemu mâ fi’lberri ve’l-bahri ve mâ teskutu min verakatin illâ ya’lemuha ve lâ habbetin fi zulumâti’l ardi ve lâ ratbin ve lâ yabisin illâ fi kitabin mübîn.) Bismillahi’l alîmi ullimtu vallahü (ya’lemü ve entüm la ta’lemûn.) Bismillahi’l kaviyyi kuvvîtü (veraddallâhü’lezîne keferû biğayzıhim lem yenâlû hayren ve kefallâhü’l mü’minîne’l kıtâle vekânallahü kaviyyen azîzen.)

Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedillezî men haraka bimerkebihi’l bisâta ve alâ âlihi ve sahbihi ve sellim. Ve ecri lutfeke fi umûri ve umûri’l muslimîne yâ rabbel âlemîn. Âmîn.

A n l a m ı


Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla:
Allah'ım! Nefsim irade tufanının denizinde bir gemidir. Orada kurtuluşa ermek ve korunmak için senden başka sığınak yoktur. Allah'ım! Bu nefs gemisini, “Onun yüzüp gitmesi de durması da Allah'ın adıyladır. Şüphesiz Rabbim Gafûr’dur, Rahîm’dir.” (Hûd Sûresi, 41) hakikatine ulaştır.

Allah'ım! Beni senden uzak düşürecek her şeyden uzaklaştır ve seninle meşgul et. Öyle ki bilgim olmayan şeyleri senden istemeyeyim. Allah'ım! Beni senden gayrisine yönelmekten koru. Allah'ım! Beni üzüntü ve tasalardan arıt. Halis, seçkin kullarını muhafaza ettiğin şeyle beni koru. Öyle ki, senin haricinde hiçbir şeyle sükunete ermeyeyim.

Allah'ım! Beni mağaradaki “iki kişinin ikincisi” olarak andığın ile birlikte an. Allah'ım! Beni istidatları ve basiretleriyle, varidatları müşahade edenlerden eyle. Muhammedi inayet ve sıddıki muhabbet ile beni de rızıklandır. Zifiri karanlıktan, ben de onunla nurların kaynağına gireyim. Beni, seni birleyenlerden eyle.

Beni gizli ve aşikar olan sırlarından faydalandır. Ve bana feleklerin dönüşlerinin sırlarını açarak, eşyanın hakikatini göster. Harf ile isim arasında kaim olan adaletin sırrını göster ki, kıyametten önce; “Bugün mülk kimindir? Vahid ve Kahhar olan Allah’ındır.“ (Mü’min Sûresi, 16) ayetinin hakikatine ereyim.

Allah'ım! Tüm istek ve makamların üstünde, bu yüce makama erişene ve onun ailesine ve sahabesine salat eyle.

Ya Hayy! Ya Kayyum! Ya Zül Celali vel ikram! Her saat, her lahza, gök ve yer ehlinin her göz açıp kapayışında ve senin ilminde olmuş ve istikbalde mevcut olacak her şeyde üzerimizden inayetini eksik etme.

Allah'ım! Bütün yarattıklarının en hayırlısı Efendimiz Muhammed'e, onun ailesine, ashabına ve diğer nebilere bütün salat edenlerin salatlarından üstünü ile kesintisiz ve ebedi salat ve selam eyle. Ya Erhamerrahimin.

Allah'ın adıyla kâf hâ yâ ayn sâd ile kifayet buldum. “Allah, onlara karşı sana yeter. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara Sûresi, 137)

Allah'ın adıyla. Hâ mim ayn sin kâf ile himaye edildim; güç ve kuvvet, ancak yüce ve azim olan Allah'ın yardımıyladır.

Allah'ın adıyla. Ganiyi Mutlak olan Allah beni zenginleştirdi. “Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır.” (En’âm Sûresi, 59)

Alim olan Allah'ın adıyla öğrendim. “Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Nahl Sûresi, 74)

Kaviyy olan Allah’ın adıyla güç buldum. “Allah, o inkâr edenleri hiçbir fayda elde edemeden öfkeleri ile geri çevirdi. Allah savaşta müminlere kâfi geldi. Allah güçlüdür, mutlak galiptir.” (Ahzâb Sûresi, 25)

Allah'ım! Semaları bineğiyle geçen efendimiz Muhammed'e, onun ailesine ve sahabesine salât ve selam eyle. Ey âlemlerin Rabbi, işlerimde ve Müslümanların işlerinde bizden lütfunu esirgeme. Âmin.